1 Mart 2011 Salı

Dogma

-İşbu yazıyı tamamlaması 1 yıl sürdü, te Allah'ım...-

İnancı destekleyen bir din parodisi. Hem de en komiğinden...

Öncelikle bu film komple Hristiyan inanış üzerinden şekillenmiş, mesela Azrail ölüm meleği olarak yer almıyor, onun yerine Loki var. Dolayısıyla kendi adıma çok şeyleri anlamadım uzun bir süre ama çok bir sorun yaratmıyor bu durum zira filmin ilerleyen safhalarında herşey anlaşılıyor.
Dini olmayan din filmi diye de özetleyebiliriz aslında. Ya da dini olan ama fena halde ti'ye alınmış bir din filmi de diyebiliriz. İnancını kaybetmiş ve kürtaj kliniğinde çalışan bir kadına Dünya'yı kurtarma görevi veriliyor, hem de Allah tarafından.

İnancını kaybetmiş dediysem tam olarak ciddiye de almayın, zira kadının yatak odasında 2 adet haç, bir kilise fotoğrafı var ve kadın yatmadan dua eden birisi. Sadece kaybetmiş olabileceğini düşünüp bunalıma girmekte... Gecenin bir yarısı gelen Tanrı'nın Sesi Meleği Metatron kadına neler yapması gerektiğini özetliyor, hem de son derece bıkkın ve tekdüze bir şekilde, sanki her gün böylesi bir görev verirmiş derecesine soğukkanlılıkla. Kadına melek olduğunu kanıtlaması ve tekilayla ağzını çalkalama hikayeleri ne denli ciddi bir filmle karşı karşıya olduğumuzu gösterir nitelikte zaten... Metatron ve kadın arasındaki konuşmanın detayını es geçiyorum çünkü filmle ilgili çok fazla şey içeriyor ve sanırsam buraya yazdığım anda filmin genel sırrı çözülmüş gibi olacak.
Sonra kadına iki peygamber gönderiliyor: Sessiz Bob ve Jay!
The Clerks filminden bilinen bu ikili bir tür fenomen. Sessiz Bob gerçekten tümüyle sessiz, Jay ise iki kişilik konuşup bir o kadar da küfreden bir adam. İşin tuhafı bu adamların peygamber olduklarına dair bir fikirleri bile yok. Gökten yağan 13.Havari ile kadro tamamlanıyor ve dünya kurtarılmaya hazır hale geliyor -Burada bir es verip filmin ciddiyetini özetleyelim: Jay "gökten zenci adam yağacak değil ya" dediği anda yere düşen 13.Havari'ye şaşkın bir şekilde bakar... Sonra gökyüzüne bakar ve "gökten çıplak kadın yağacak değil ya!" der-... Silent Bob'un konuştuğu sahneler ise bambaşka...
Sonrası Loki ve Bartleby'ın eve dönmek uğruna yaptıkları ve yapacakları, onlara hak verirken afallamamız ve yollarını nasıl by-pass edeceklerini gözlemlememiz üzerine kurulu... Tabii bu arada türlü melekler, her yerden din eleştirisi, Allah, mucizeler, meleklerin inanışları, Selam Hayek filan derken film bir keşmekeş ortamına doğru hızla yol alıyor, ama bu izleyici olarak bizi rahatsız eden bir tarzda değil... Bir sürü karakter var ve her an yeni karakterler ekleniyor ama biz genel olarak yüzümüzde kocaman bir gülümsemeyle izliyoruz.
Eleştirilmeyen hiçbir şey bırakmazlarken aslında bir din paradosi değil inanca destek veren bir filme dönüşüyorlar ve bunu esasında o kadar alttan alta yapıyorlar ki hani o kadar eleştiri sağanağında ve bir o kadar da gülerken ne ara dini öğeleri araya sıkıştırdılar ve destek haline döndüler kesitremiyorsunuz bile...

Kısacası din parodileri bana ters gibi bir yaklaşımınız varsa bile izlenesi filmdir bu... Esprileri bazen o kadar ince ve o kadar muhalif ki sevmeseniz bile saygı duyacağınız garanti en azından... Ha bir de Alanis Morisette'i kaç filmde böylesi bir rolde görebilirsiniz?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder