20 Haziran 2011 Pazartesi

Tek Sahne: Kaybedenler Kulübü

Film öyle ya da böyle ama kısaca bir noktasına değinmek istiyorum. Tek bir muhabbetin aklımda yarattığı şimşekleri yazıp rahatlamak da diyebiliriz...

Filmin bir yerinde son derece kendi ayakları üzerinde duran kız karakter değiştirip kıskanç, güvensiz, eleştirel ve yargılayıcı bir tip oluyor ve devamlı bir mutsuzluk akımına kapılıyorlar. Kısa bir deneme ayrılığı sürecinde yurt dışından teklif alıyor ve oğlana bunu anlatmaya başlıyor. Esas adam öncelikle kızın ruh halini süper tanımlıyor, o kadar gülümsemiyorduki sanki hiç gülmeyecek gibiydi...

Kız tam o anda "Gitme dersen gitmem, bir yolunu bulur yürütürüz... Gitme de... Bak gitme dersen gitmem... Gitme de... Gitme de.... Gitme deee...." diyor...

Şimdi bu kızın geçirdiği karakter değişimine nasıl sinir olduğumu bir yana bırakalım. Hatta filmden de ayrılalım. Şu muhabbet ne kadar çok sorunu anlatıyor aslında.

Kız son derece ileriyi düşünen bir tip. Planlı ve işli. Yer yer histerik. İşini seviyor, en azından hiç şikayet ettiğini duymuyoruz. Yoğunluğundan bile yakınmıyor. Oğlansa bugün acaba canım ne yapmak istiyor ekolünden... Peki bu oğlan kıza gitme dese ve kız o anda aşkın yarattığı hormonlarla tamam gitmiyorum bi denem, ben de seni çok seviyorum dese... Bundan bir kaç ay/yıl sonraları olay Tarla Kuşuydu Jülyet olmaz mı? En ufacık bir sorunda ben senin için gitmemeyi göze aldım, sen benim geleceğime mani oldun, işimde şahane ilerleyebilirdim ama senin için kaldım ben demez mi? Neler olabilirdim ah ahhhh yanılgısına düşmez mi? Oğlanın hayatında tutkuyla bağlandığı hiç birşey olmadığını göze alırsak aşk bittiğinde -ki biter- kızın pişmanlık katsayısını oğlan misliyle ödemez mi?

İşte sırf bu sahnesi yüzünden çok sevebilirim bu filmi... Kızın isteğine verilebilecek en en güzel cevabı veriyor oğlan: "........."

Söz gümüşse sükut altın gerçekten de... Evet duygu yoğunluğuyla bir süre sürünecek ama bir insanın hayatını, geleceğini yok ettiğini düşünmeyecek yıllar boyunca. En azından onu özgür bırakabildim, zaten yürümeyecekti bile diyebilir yıllar sonra... Ne bir gülümseme, gözünde ne bir pişmanlık... Sadece kuru bir "...."....."......"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder