Bir fragman bir filmi nasıl anlatamaz, onu gördüm dün akşam. Aydanur kızımız sevgilisi en yakın arkadaşıyla evlenince pavyona düşecek, biz de pavyon hayatından "höst yavaş, yerler yaş" gibi özlü sözler dinleyeceğiz beklentisine girmiştim. Ama nerden bilirdim ki bu laf tam da yerini bulacak. Vicdan kendine özgü, patavatsız bir film. Üstünlük taslayan bir ahlak anlayışı ile yazılmadığına, ezber bozduğuna memnun oldum. Öğrenilmiş davranış kalıbı şu değil mi: aldatılan kadın olayı örtbas eder, yuvasını korur. kötü, ahlaksız olan metrestir. koca bildiğini okumaya devam eder. filmde yaşananlar ise bambaşka.
-s-p-o-i-l-e-r-!-
Nedense herkese anlamsız gelen Songül'ün davranışları bana aksine o derece doğal geldi. Aldatıldığında kendisini hiçe sayan kaba saba kocası yerine bir zamanlar sevdiği adamdan ayırdığı için suçluluk hissettiği çocukluk arkadaşına geri dönüyor, o kadın kocasının metresi olsa bile. Mahmut'un neden Songül'le evlendiği gayet ortada, mahmut'un ağzından da duyduğumuz gibi Aydanur bir orospu. Songül ve Mahmut arasında Aydanur'a karşı hissetikleri bağlılık dışında pek bir duygudaşlık olduğunu sanmıyorum. Bu arada Mahmut da pek mutlu gözükmüyor. kendisinden beklenildiği gibi namuslu bir kadınla evleniyor, mutluluğu metresinin koynunda arıyor, ama ona tek kuruşluk değer vermiyor. Ortalığa saf testesteron saçmasına rağmen iktidarsızlığıyla öne çıkıyor. Kadınların birbirine yakınlaşmasıyla beraber Aydanur da suçluluk duymaya başlıyor, birlikte Mahmut'a ve diğer herkese başkaldırıyorlar. Tabi geceleri dağıtmaktan daha fazlası olamıyor bu isyan. Sonunda olan zaten damgalanmış olana değil, namuslu kadına oluyor. Mahmut'u bu suça yönlendiren mahalleli oluyor, yoksa o "üçlü" takılmaktan rahatsız olacak bir insan değil. 3 yıl hapis yatıp çıktığında, namusunu temizlemiş bir erkek olarak saygı görüyor. 3 yıl diyorum, cinayete 3 yıl! Dahası çıktığında hala Aydanur'la beraber olabileceklerine dair saf bir umut besleyebiliyor. Bundan sonra olanları Aydanur'un vicdanı yönlendiriyor, hatta bu delikanlılığı yapmak için geç bile kalıyor. Kana kan olması gerektiğinden değil, aklına gelebilecek başk hiçbir çözüm yolu olmadığından.
-s-p-o-i-l-e-r-!-
Bu üç karakter arasında gelişenler çok iyi bir kurguyla verilmiş. Kısıtlı hayatları, büründükleri çarpık toplumsal rollerin çirkinliği ve Aydanur-Mahmut aşkının bu derece zavallı bir hale gelmesi çok iyi anlatılmış. Filmi izlemek için tekrar arayacağımı sanmıyorum ama tek kendisinden beklenildiği gibi değil de içinden geldiği gibi davranmaya cesaret eden karakterin başına gelenler (başına gelenlerden kastım o değil) hala vicdanımı sızlatıyor. (29.10.2008)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder