3 Şubat 2009 Salı

Juno vs. Trust

Benzerlikleri: Lisedeyken hamile kalan kızlar, sarı şort giyen erkek arkadaşlar, film boyunca ilerleyen aşk hikayesi, gerçek aşkın karşındakini olduğu gibi kabul etmek olduğu inancı, ilginç diyaloglar.

Farkları: Bir tanesi dramatik öğeleri olan komedi, diğeri komedi öğeleri olan dram. Birisinin ailesi öpülesi dünyaüstü varlıklarken, diğerininkiler tam anlamıyla psikopat. Biri ergenliğinden çok bir şey kaybetmeden olayı atlatıyorken, diğeri olgunlaşma yolunda büyük adımlar atıyor. Biri sütünüzü içirip, sırtınızı pışpışlayıp sizi yüzünüzde bir gülümsemeyle yatırırken, diğeri önce karşılıklı atıştıktan sonra size acıkıp acıkmadığınızı sorup önünüze yemeğinizi koyan bir film.

Sıra geldi diyalogları çarpıştırmaya:

Juno: Sanırım seni seviyorum.
Paulie: Arkadaş olarak mı yani?
Juno: Hayır.. Sahicisinden. Çünkü sen tanıdığım en havalı insansın ve bunun için uğraşmana bile gerek yok.
Paulie: Aslına bakarsan uğraşıyorum.
Juno: Doğuştan zekisin. Diğerleri gibi değilsin. Sürekli gözünü karnıma dikmiyorsun, suratıma bakıyorsun. Ve seni her gördüğümde bebek süper sıkı tekmelemeye başlıyor.
Paulie: Öyle mi?


Maria: Bana evlenme teklif ederken ciddi miydin?
Matthew: Evet.
Maria: Neden?
Matthew: Çünkü istiyorum.
Maria: Beni sevdiğin için veya bunun gibi bir şey için değil yani?
Matthew: Sana saygı duyuyor ve seni takdir ediyorum.
Maria: Bu aşk değil mi?
Matthew: Hayır bu saygı ve takdir. Ve bence aşktan daha iyi.
Maria: Nasıl?
Matthew: Aşık olan insanlar çılgınca şeyler yapar... Kıskanırlar, yalan söylerler, aldatırlar. Kendilerini öldürürler, birbirlerini öldürürler.
Maria: Öyle olmak zorunda değil.
Matthew: Belki...


Trust wins.

Yorumlar: İki takım da maça iyi hazırlanmıştı, ancak biri tribünlere oynarken diğeri bütün yüreğini ortaya koydu. Kesinlikle Juno bir Hal Hartley filmi için yeterince dişli bir rakip değildi. Ancak hakemin baştan beri takım tuttuğu gözlerden kaçmadı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder