8 Şubat 2009 Pazar

N'olur Gitme İnci!

Yazının sonunu başa alalım; bu film bitti ve ben yine ağlıyorum, son yarım saatini yakaladım bu sefer, ve yine ağlıyorum...

Tunç Başaran'ın bu enfes filmini ilk kez 8-9 yaşlarında TRT'de izlemiştim, konusunu anlayabilecek yaşların çok gerisindeyken, o çocuğun bakışlarına ağlamıştım o zaman. Sonra zaman geçti, ve hemen her iki-üç senede bir bu filmi yayınladılar, hemen her seferinde oturdum izledim, konuyu anlamam arttı ama gözyaşlarım hiç azalmadı. Barış'ın o bakışlarını gördüğüm her sefer ağladım. Konuyu anladıkça sadece Barış'a değil herkes için ayrı ayrı ağlamaya başladım.

Aslında umuttu filmin konusu, uçurtmalar bize neyi simgeliyordu, ama bizi öyle bir şekilde kıskaca hatta cendereye alıyordu ki film, filmin sonunda Uçurtmayı Vurmasınlar diye haykırırken ve bütün koğuş göbek atarken biz camın bu yanındakiler göbek atmak bir yana tebessümle birlikte elimizde mendiller ve kırmızı gözlerle bakıyorduk jeneriğe.

Düşünce suçlularını, diğer bir sürü suçluyla beraber yansıtıyordu film, ve bunu trajikomik bir dille yapıyordu aslında. Müdür "yakılıp yakılmadığının kontrol edilip edilmediğini kontrol edin" dediğinde bir yandan çok gülüyor bir yandan da bak ya şu halimize diye hayıflanıyorduk. Küçük sevinçleri ve büyük acıları görüyorduk. Bir kuş bulduklarında sanki o kuş bizim bahçemize düşmüş gibi oluyorduk. Baş gardiyan doğuma yardım ederken biz de heyecanlanıyorduk koğuştakilerle. Sonra bir yerlerden elleri cebinde büyük adam gibi Barış ve İnci çıkıveriyordu karşımıza, İnci'nin eteğine yapışmış Barış bir şeyler anlatıyordu heyecanla. İnci onu savuşturmuyor, ciddi ciddi dinliyordu.

İnci'nin terkedişinde "Git Barış'ı uyandır, çok üzülecek, yapma İnci!" dedik dinlemedi.

Ama filmin esas bizi vurduğu an uçurtmayı gören Barış'ın "İnciii" diye bağırışı ve yüzündeki o umuttu...

Şimdi o bakışlarla film bitti, ve biz camın bu yanındakiler yine ağlıyoruz... Hiç kavuşamayacak olan bu arkadaşların haberleşme yollarının gerçekliğine, ve hiç bitmeyen umuda, o güzelliğe ve bağlılığa dört elle sarılıyoruz.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder