Benzerlikleri: İki arkadaşı baştan çıkaran üçüncü kişi, şehirden uzakta muhteşem tatil yerleri, tatilin üç arkadaşı yakınlaştırması, aralarındaki cinsel gerilim, üçüncü elemanın aşırı rahatlığı, kadınlar kendi sınırlarını zorlarken erkeklerin film boyunca aynı kalması, gerçekleşen olaylar sonucunda edilen kavgalar ve cesur addedilen sahneler.
Farkları: İlkindeki arkadaşlar hareket eden her cisme kanı kaynayan ergenler iken, öbüründe orta yaşlı, hayatı belli bir ölçüde oturmuş kadınlar. Üçüncü kişi birinde canı bir şeylere sıkılmış genç ve evli bir kadınken, diğerinde 80 filmlerine özgü entel ortama ait çapkın bir fotoğrafçı. Birinde hayatını değiştirmek isteyen genç kadın ergenlerin libidolarını sonuna kadar kullanırken, öbüründe dul kadın hanımefendilikten sıyrılmak için baştan çıkarken sevgilisine duygusal olarak bağlanıyor. İlk filmde dizginlerinden kurtulan gençler her şeyi sonuna kadar yaşarken, ikincisinde kültür farkından dolayı belli bir yerde duruyorlar. Dolayısıyla ilki bir dizi cinsel deneyimi belgeselleştirirken, diğeri sosyal içerik kaygılarıyla öne çıkıyor. Sınırları aşmak iki filmde de arkadaşlara zarar veriyor, ancak filmin sonunda kendilerini farklı yerlerde buluyorlar.
Özlü sözleri çarpıştıralım:
Luisa: İkiniz de bu kadar hızlı gelirken hanginizin yaptığı kimin umrunda?
Bardaki Kadın: Eve gitmişlerdir, sen gitme nonoşum. Anladın değil mi? Yeryüzündeki bütün alçakların şerefine...
Repliklerde geri kalsa da, kontrol ve rahatlık arasında daha makul bir yerde durduğu, üçüncü kişinin davranışlarına tuhaf bir açıklama getirmediği ve 16 yıl önce çekildiği için kazanan Dul Bir Kadın oluyor.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder